"Mekan Kütüphane" temalı hikaye yarışmasına toplam 8 hikaye ile katılım oldu. Hikayeler; Genel Kültür Dersleri Okutmanı Yasemin Özcan, Genel Sekreterlik Özel Kalemi Hakan Kiper, Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı Şube Müdürü Zeynep Saylık ve İYTE Kütüphanesi tarafından değerlendirildi.
52. Kütüphane Haftası İYTE Kütüphanesi etkinliğinde açıklanan sonuçlarda, "Yıkılış" ile Canan Üçüncü'ye birincilik ödülü olarak tablet, "Mekan Kütüphane" ile Gönenç Kurpınar'a ikincilik ödülü taşınabilir disk ve "Konçlu Mavi Ayakkabılar" ile Pelin Acar'a üçüncülük ödülü taşınabilir disk Rektörümüz Prof. Dr. Mustafa Güden tarafından verildi.
Yarışmaya katılan tüm hikayelere bu sayfada yer almaktadır. Keyifli okumalar...
YIKILIŞ
Adımın önemi kalmadığı bir yerde yeniden güneş doğacak mı derken ne acıydı bunun olmayacağını bilmek. Babam günler öncesinden beri kayıp, annem gelecek diye hergün yolda; benden birkaç yaş büyük ağabeyimi birkaç gün önce toprağa verdik. Bense bu yıkık dökük enkazın tepesinde oturmuş, on üçünde bir çocuğun yıkılan dünyasını seyrediyorum. Üzerimde yırtık pırtık kıyafetlerim benim ayıbımı örterken insanlığınkine yetmiyordu. Ayaklarımın altına serilmiş yüzlerce kitabın satırları arasına serpiştirilmiş kanda yitiriyordum umudumu. Oysa “umut” kelimesinin bile anlamanı bilmeden... Devamı
MEKAN KÜTÜPHANE
Kitabın yeni “yuvasıyla” tanıştırılması çok kısa sürdü. Bir el onu nazikçe bulduğu ilk boşluğa sokuverdi. Kütüphane sabah saatinde pek sakin olsada akşama doğru nispeten birazcık daha kalablıklaştı. Kitap heyecanla ilk okurunu bekledi fakat, nafile. Gecenin ilerleyen saatlerinde yine aynı el kitabı alıp şöyle bir kurcaladı. Okunacağını sanan kitabın içi pek bir kıpır kıpır olsa da bu kısa sürdü. Devamı
KONÇLU MAVİ AYAKKABILAR
O Pazar, günün beklenmedik şekilde erken kararacağından pek tabii herkes gibi habersizdim. Günün en güzel saatlerini sıkıcı bir sıradanlıkla geçirmek istemediğim için en rahat kıyafetlerimi giyip yurttan çıktım. Kendimi güneşin altında yavaşça ve keyifle ısınan sokaklara attım. Yeni aldığım konçlu keten ayakkabım mavi mavi bağırıyordu “Hey bakın nasıl da neşeli ayakkabıları var” diye, sanırım ayaklarım en uzun yolu yürümeye hazırdı. Devamı
16. SAYFA / Mehmet Arıcı
Merhaba ben bir kitabım. Diğerleri gibi ben de bir matbaadan çıktım. İlk sahibim sevgilisine hediye etmek için almıştı beni. O zamanlar içimde güzel şeyler vardı mesela aşk, umut, birliktelik gibi. Sanırım bu nedenle bir hediye olarak seçildim. Işıklar içerisinde, kalabalık bir yerde geçirdim hayatımın bir kısmını sırtımda değerimin yazılı olduğu bir etiketi taşıyarak. Bir çok el değdi kapağıma, bazıları içimi de merak etti. İçimi de açtım onlara, bazıları yanlış yere bıraktı. Bir başkası ordan alıp ait olduğum yere. Devamı
KESKİN VİRAJLAR VE HAYATLAR / Fatma Anadolu
Herkesin bir hayat hikayesi vardır. İyi, kötü, çirkin, güzel farketmez, herkes kendi hikayesinin baş rolünde, hayatının merkezinde, gittiği yere kadar hikayesini sürdürür. Aslında hikayeler oldukça basittir yani yazmak için aman aman bir edebiyatçı olmak gerekmez. Yapman gereken, kendini hayatın büyük dolaşımına bırakıp, onun akışı seni son durağa sürüklerken mümkün olduğunca kendini duvarlara çarpmaktan korumak ve doğru virajlardan dönmek için akıllıca seçimler yapmaktır. Devamı
KİTAPLAR ÜLKESİ / Berkan Gökhan Duran
Gözünü açtı ve tavana baktı.Sabah olduğunu anlamış ve buraya ait olmadığı hissine her günkü gibi kapılmaya başlamıştı.Yüzünü yıkadı ve kaldığı pansiyonun sahip olduğu tek pencereye yanaştı.Daha sonra sahip olduğu hiç bir şeyi odasında bırakarak bu toprakları tanımak için dışarı çıktı ve anlamsızca etrafı seyretti.Uzunca bir baktı etrafa,yoldan geçen insanlar onu görünce buraya ait olmadığını anlıyor ama bundan öteye gidemiyorlardı. Devamı
ŞİİRSEL AŞK / Mert Bağışlayan
Haftasonu gelip çatmıştı yine. Haftalar, derslerin yoğunluğuyla beraber çok hızlı geçi-yordu Ali için ve Ali bunun pek de farkında değildi. Bu yüzden zaman ona su gibi akıp geç-miş gibi gelmiş ve sınavlar da çok yaklaşmıştı. Bu da herkes için tatili ifade eden hafta-sonunun Ali için sıkı çalışmak anlamına geliyordu. Böylelikle, yolu üniversite kütüphanesine düşmüştü. Kütüphaneye girdikten sonra boş yer aramaya başladı. Devamı
YAĞMUR, ÇAY VE KİTAP / Eren Bilen
… bir an gözü, karton bardaktaki buharı tüten çaya takıldı. Anlık bir kararsızlıktan sonra “biraz sonra içerim” düşüncesiyle vazgeçti içmekten. Muhtemelen de hala içilemeyecek kadar sıcaktı çay.
Beren yeniden elindeki kağıtlara göz atmaya başladı. Farklı boyutlarda kare kağıtlardı ve üzerlerinde farklı farklı çizgiler vardı. Hatta bazı kağıtlar çok büyüktü bu nedenle katlamak gerekiyordu. Devamı