Skip to Main Content

İzmir'de Kültür & Sanat - Kasım 2025: İYTE Kitap Durağı

İYTE Kitap Durağı

İYTE Kitap Durağı

   Notre Dame'ın Kamburu

    

Quasimodo Paskalya'dan sonraki ilk pazara verilen addır aslında. XX. yüzyıl Paris'inde Notre-Dame Kilisesi'nin ön avlusundaki kerevete, kimsesiz bebekler bırakılırdı. Başdiyakoz Frollo, böyle bir günde bulduğu sakat bebeği himayesine alır ve ona Quasimodo adını verir. Onu büyütür ve kilisenin zangocu yapar; ancak çanın sesi altın kalpli Quasimodo'nun giderek sağır olmasına yol açar. Ne var ki, Quasimodo'nun koruyucusu kabul edip büyük sevgi ve bağlılık duyarak büyüdüğü başdiyakoz, karanlık iç dünyasına hapsolmuş, dizginleyemediği nefretinin pençesinde kıvranan biridir.

Victor Hugo, olayları ince ince ördüğü Notre-Dame'ın Kamburu adlı ünlü eserinde, insan hayatında kaderin yerini sorgulamış, kaleme alındığından bu yana birçok sanat eserine, özellikle de filmlere esin kaynağı olan muhteşem bir roman çıkarmıştır ortaya. Notre-Dame'ın Kamburu aynı zamanda Paris kentinin romanıdır. Hugo, şehrin o dönemini tüm ayrıntılarıyla, Fransız dilinin tüm zenginliğini kullanarak aktarmış, Paris'in diğer karakterlerden rol çalmasına yol açmıştır.

http://bit.ly/3J4rO64

     Dünya'ya Düşen Adam

     

 “Eğer Mars’tan geliyorsanız, gerçekten de yalnız olmalısınız.”

Walter Tevis, bilimkurgunun özünü çok iyi kavramış, çağının hem en asi hem de en yumuşak başlı yazarlarından biri. Yönetmen Nicolas Roeg’un 1976 yılında çektiği ve David Bowie’nin Newton karakterine hayat verdiği film uyarlaması, bilimkurgu sinemasının kült yapıtlarından biri olan Dünya’ya Düşen Adam ise yazarın en ünlü ve en düşünsel eseri.

Thomas Jerome Newton, halkının Dünyalılardan çok daha zeki olduğu Anthea adlı gezegenden kırık dökük bir uzay aracıyla Yerküre’ye gelen insansı bir uzaylıdır. Gezegeni nükleer savaş yüzünden yaşanmaz hale gelen Newton’ın amacı Dünya’da inşa edeceği uzay gemisiyle evine dönüp oradaki insanları yeni gezegenine taşımaktır.

Anthea’dan getirdiği yüksek teknoloji sayesinde servet yapıp işe koyulan Newton’ın bir uzaylı olduğundan halihazırda şüphelenen kimya profesörü Nathan Bryce’ın ilgisini, Newton’ın şirketinin piyasaya sürdüğü yeni ürünler daha da çok çekmeye başlar.

Ancak Dünya’da geçirdiği yıllar boyunca yavaş yavaş oranın canlılarına benzeyen Newton’ın amacına yönelik büyük tehlike ne Bryce ne de işin peşine düşen FBI’dır. Bu sıradışı uzaylının tek bir düşmanı vardır: İnsanlaşmak.

Dünya’ya Düşen Ada, insan olmayanın içindeki insana bakış.

https://bit.ly/4n8fBeg

  Güneşi Uyandıralım

Serinin bir önceki kitabında çocuk yaşta olan Zeze’nin hüzünlü ergenlik yıllarındayız. Serpilmiş, körkütük sevdalanmış, geçimsiz ve agresif bir karaktere bürünmüş bir Zeze vardır artık karşımızda. Onu evlatlık edinen varlıklı ailesi ise sevgisizliğini gidermeye yetmemiştir. Teselliyi öğretmeni Fayolle, evin aşçısı Dadada, uzaktan uzağa sevdiği Fransız müzisyen Maurice Chevalier ve kurbağa dostunda bulmaya çalışacaktır.
 

https://catalog.iyte.edu.tr/client/tr_TR/default_tr/search/results?qu=G%C3%BCne%C5%9Fi+Uyand%C4%B1ral%C4%B1m+%E2%80%93+Jos%C3%A9+Mauro+de+Vasconcelos&te=ILS

Ölü Canlar

İlk Rus klasikleri arasında yer alan Ölü Canlar, 19. yüzyıl Rus toplumunun en başarılı hicivlerindendir.

Gogol, hayranı olduğu Puşkin’in önerisiyle yazdığı Ölü Canlar’da dönemin Rusya’sını kitabın kahramanı Çiçikov üzerinden anlatır. Zengin olma hayaliyle yanıp tutuşan Çiçikov kendisine kurnazca bir yol bulmuştur: Kasaba kasaba dolaşıp toprak sahiplerinin ölü kölelerini kâğıt üzerinde satın alarak “itibar sahibi bir beyefendi” olmak...

Gogol’ün İlahi Komedya’dan esinlenerek üç cilt olarak tasarladığı eseri, ilk cildinin ardından sansür komitesinden büyük eleştiriler alır. 10 yıl sonra ikinci cildi tamamladığında Gogol, geçirdiği bir buhranla eserin elyazmalarını yakar. İlk tasarlanan haline uygun şekilde tamamlanamamasına rağmen bütünlüklü bir kitap olan Ölü Canlar, metnin alt başlığı gibi adeta “bir epik şiir”dir ve 19. yüzyıl Rus edebiyatının en başarılı örneklerindendir.

https://catalog.iyte.edu.tr/client/tr_TR/default_tr/search/results?qu=%C3%96l%C3%BC+Canlar&te=ILS

     Rezonans Kanunu

  

Size hep ulaşılmaz görünen mutlu anları özlüyorsunuz. Evrendeki sonsuz zenginliğin bir parçası olmak ve onunla uyum içinde kalmak istiyorsunuz. Artık hayatın gerçek, bilgece sırlarından birini keşfetme zamanı geldi: Hissettiğiniz ya da düşündüğünüz her şey, bir rezonans alanı oluşturur ve hem sizi hem de çevrenizdekileri kalıcı olarak değiştirir. Kuantum düşünce tekniğinin temelinde yer alan Rezonans Kanunu'na göre sizi isteklerinizi gerçekleştirmekten alıkoyan sınırlar yalnızca kalbinizdedir. Pierre Franckh bu kitapta arzularınızı bloke edebilme potansiyeline sahip iç ve dış etkileri nasıl ortadan kaldıracağınızı, hedeflerinize dair pozitif bir imgelemeyi nasıl yapacağınızı, nasıl güçlü rezonans alanı kuracağınızı, düşünce gücünüz ve hislerinizle hayatınızda olmasını istediğiniz değişiklikleri nasıl elde edeceğinizi anlatıyor.

https://catalog.iyte.edu.tr/client/tr_TR/default_tr/search/detailnonmodal/ent:$002f$002fSD_ILS$002f0$002fSD_ILS:2378645/one?qu=Rezonans+Kanunu&te=ILS

   Düşüncenin Gücü

   

Tüm zamanların en çok satan klasik kişisel gelişim kitabı!

Düşüncenin Gücü kitabı, şimdiye kadar yazılmış en etkileyici kişisel gelişim kitaplardan biri olmuştur. Kendini geliştirmek isteyen herkesin okuması gereken bir kitap, düşüncelerimizin gücü hakkında bir dizi felsefi düşünce sağlamaktadır. James Allen’in basit ve aynı zamanda karmaşık bir prensip “İnsan ne düşünüyorsa odur” milyonlarca insanın hayatını değiştirip kitabı onlarca yıldır çok satan listesine koymuştur.

İnsan zihni, çoğu insanın bildiğinden daha güçlüdür ve bu kitap, dinleyicilere onu nasıl doğru şekilde kullanacaklarını öğretmek için önemli bir anahtar sağlamaktadır. Allen, karakterimizin, kimliğimizin, yeteneğimizin ve başarımızın tamamının zihnimizdeki düşünceler tarafından belirlendiğini açıklamaktadır. Kendimizi dünyanın kurbanları olarak sanmak yerine, her birimizin içinde kendi kaderimizi şekillendirme ve belirleme yeteneği vardır. Finans, sağlık, sosyal statü ve başarı, zihnimizi dolduran düşüncelerimizin dış belirtileridir. Allen size zihninizin kontrolünü ele geçirme ve bunu yaparken her zaman hayal ettiğiniz hayatı yaratma fırsatı sunmaktadır.

https://catalog.iyte.edu.tr/client/tr_TR/default_tr/search/detailnonmodal/ent:$002f$002fSD_ILS$002f0$002fSD_ILS:2260925/one?qu=D%C3%BC%C5%9F%C3%BCncenin+G%C3%BCc%C3%BC&te=ILS

 Jack London – Martin Eden

  

1909’da Amerikalı yazar Jack London tarafından yazılan bu romanın ana karakteri, yazarın kendisinden de ilham alarak kurguladığı, hayat mücadelesi veren genç bir işçidir. İlk bakışta bir aşk romanı gibi görünse de kitabın içine girildikçe aslında yaşanan sosyal sınıf farklılıklarını eleştirdiği anlaşılıyor. Bu da gencin hayattaki varlığını sorgulamaya başlaması ve ulaşmak istediği “şey” için çabalamasıyla ortaya çıkıyor. Bu çabanın yanında bir de kendince imkansız bir aşka tutuluyor. Hem realist bir bakış açısına sahip hem de fazlasıyla duygu yüklü olan bu roman, okuyan herkeste derin anlamlar bırakmayı başarıyor.

https://catalog.iyte.edu.tr/client/tr_TR/default_tr/search/results?qu=%C2%A0Jack+London+%E2%80%93+Martin+Eden&te=ILS

Harper Lee – Bülbülü Öldürmek

  

1961 Pulitzer Edebiyat Ödülü’ne sahip olan bu kitap, yayınlandığı dönemde büyük bir başarı kazanarak modern Amerikan Edebiyatı’nın klasikleri arasına girdi. Roman, yazarın 1936 yılında bizzat yaşadığı bir olayı temel almaktadır. Bülbülü Öldürmek, dünyadaki ırkçılığın, ayrımcılığın ve önyargıların küçük bir kızın gözünden anlatıldığı çok duygusal bir roman. Kitabı elinize aldığınızda sanki kitabı okuyor gibi değil de adeta o ufak kızın yanında bir arkadaşıymış gibi oluyorsunuz. Onunla birlikte koşuyor, onunla birlikte ağlıyor, onunla birlikte büyüyorsunuz. Ve nihayet sonunda onunla birlikte dünyayı tanıyorsunuz.

https://catalog.iyte.edu.tr/client/tr_TR/default_tr/search/results?qu=%C2%A0+B%C3%BClb%C3%BCl%C3%BC+%C3%96ld%C3%BCrmek&te=ILS