Skip to Main Content

İzmir'de Kültür & Sanat - Ekim 2025: İYTE Kitap Durağı

İYTE Kitap Durağı

İYTE Kitap Durağı

    Yüzyıllık Yalnızlık

    

Yüzyıllık Yalnızlık’ı yazmaya başladığımda, çocukluğumda beni etkilemiş olan her şeyi edebiyat aracılığıyla aktarabileceğim bir yol bulmak istiyordum. Çok kasvetli kocaman bir evde, toprak yiyen bir kız kardeş, geleceği sezen bir büyükanne ve mutlulukla çılgınlık arasında ayrım gözetmeyen, adları bir örnek bir yığın hısım akraba arasında geçen çocukluk günlerimi sanatsal bir dille ardımda bırakmaktı amacım. Yüzyıllık Yalnızlık’ı iki yıldan daha kısa bir sürede yazdım, ama yazı makinemin başına oturmadan önce bu kitap hakkında düşünmek on beş-on altı yılımı aldı. Büyükannem, en acımasız şeyleri, kılını bile kıpırdatmadan, sanki yalnızca gördüğü olağan şeylermiş gibi anlatırdı bana. Anlattığı öyküleri bu kadar değerli kılan şeyin, onun duygusuz tavrı ve imgelerindeki zenginlik olduğunu kavradım. Yüzyıllık Yalnızlık’ı büyükannemin işte bu yöntemini kullanarak yazdım. Bu romanı dikkat ve keyifle okuyan, hiç şaşırmayan sıradan insanlar tanıdım. Şaşırmadılar, çünkü ben onlara hayatlarında yeni olan bir şey anlatmamıştım, kitabımda gerçekliğe dayanmayan tek cümle bulamazsınız.

https://catalog.iyte.edu.tr/client/tr_TR/default_tr/search/results?qu=Y%C3%BCzy%C4%B1ll%C4%B1k+Yaln%C4%B1zl%C4%B1k&te=ILS

İnsan Ne ile Yaşar

     

       Küçük öykülerden oluşan ve dünya klasiklerinde yer alan bu kitap, Lev Nikolayeviç Tolstoy’un yazdığı kalın romanlarının yanında pek bahsedilmese de çok önemli eserlerinden biridir. İnsanın hayatını hangi değerler üzerine inşa etmesi gerektiğini ve hangi bakış açısıyla yaşaması gerektiğini çok kısa ve net ifadelerle okuyucuya başarıyla veriyor. Tabii Tolstoy’un büyük yazarlığının etkisi de burada oldukça önem arz ediyor.

https://catalog.iyte.edu.tr/client/tr_TR/default_tr/search/detailnonmodal/ent:$002f$002fSD_ILS$002f0$002fSD_ILS:2146628/one?qu=%C4%B0nsan+Ne+ile+Ya%C5%9Far&te=ILS

  Atomik Alışkanlıklar

  Küçük Değişiklikler, Büyük Sonuçlar
 Kötü Alışkanlıklardan Kurtulup İyi Alışkanlıklar Edinmek İçin Kolay ve Etkisi Kanıtlanmış Bir Yöntem
 Kalıcı Sonuçların Sırrını Keşfedin
 
 Atomik Alışkanlıklar size alışkanlıklarınızdan zarar değil,
fayda göreceğiniz şekilde hayatınızı yeniden tasarlamayı öğretecek.
 

https://catalog.iyte.edu.tr/client/tr_TR/default_tr/search/detailnonmodal/ent:$002f$002fSD_ILS$002f0$002fSD_ILS:2358413/one?qu=Atomik+Al%C4%B1%C5%9Fkanl%C4%B1klar&te=ILS

   Dönüşüm

  

Gezgin satıcı “Gregor Samsa bir sabah huzursuz uykusundan uyandığında kendini yatağında devasa bir böceğe dönüşmüş bul[ur].”

Henüz ilk cümlesinde okuru kendi önyargı bariyerleriyle karşı karşıya bırakan Dönüşüm öyküsünde Kafka insan duyarlığına bütünüyle yabancılaşmış insanların dünyasına çekirdek ailenin duvarları içinden bakmayı dener.

İlk kez 1915’te yayımlanan, hacmini aşan gücüyle –tıpkı Ceza Sömürgesi gibi– tek başına ayakta durabilen Dönüşüm geride sert kabuklu sorular bırakan, ‘acı gerçekçi’ bir Kafkaesk fantazmagorya.

Kafka’nın yapıtı, yirminci yüzyılın dehşetini ve kaygılarını simgeler; insanı en uç noktada yazıya işler.

Ola ki Kafka’nın “Dönüşüm”ü herhangi birine böcekbilimsel bir fanteziden daha öte bir şey olarak görünüyorsa, o kişiyi, iyi ve harika okurların safına katılmış olmaktan dolayı kutlarım. – Vladimir Nabokov

Kafka’da aşkın görünen ne varsa gerçekte alay konusudur ama tekinsiz biçimde; ru­hun muhteşem tatlılığından yayılan bir alay etmedir. – Harold Bloom

[Kafka] insanın modern zamanlar huzursuzluğunda milyonlar adına konuştu; doğu­mundan bugüne dek geçen yüz yıla bakıldığında son kutsal yazar ve modern insanın kozmik açmazını aktaran yüce fabl yazarı olarak görülebilir. – John Updike

https://catalog.iyte.edu.tr/client/tr_TR/default_tr/search/results?qu=D%C3%B6n%C3%BC%C5%9F%C3%BCm&te=ILS

Fahrenheit 451

Guy Montag bir itfaiyeci. Görevi, en yasadışı emtia olan basılı kitabı ve saklandıkları evleri yok etmek. Montag, eylemlerinin yol açtığı yıkımı ve harabeyi asla sorgulamaz, her gün sıradan hayatına ve bütün gününü televizyon "ailesiyle" geçiren karısı Mildred'a döner. Fakat eksantrik genç komşusu Clarisse ile tanıştığında, Clarisse onu insanların korku içinde yaşamadığı bir geçmişle ve dünyayı televizyonun anlamsız gevezelikleri yerine kitaplardaki fikirler aracılığıyla gördüğünüz bir şimdiki zamanla tanıştırdığında, Montag bildiği her şeyi sorgulamaya başlar.

https://catalog.iyte.edu.tr/client/tr_TR/default_tr/search/results?qu=Fahrenheit+451&te=ILS

     Küçük Prens

  

Yazarın sürdüğü uçağı birdenbire bozulur ve Sahra Çölü'ne iniş yapmak zorunda kalır. Çölde Küçük Prens ile karşılaşır. Küçük Prens yazara yaşadığı yeri, yaşadığı maceraları anlatmaya başlar. Anlattığına göre o, B-612 adlı bir asteroitte tek başına yaşayan bir prenstir. Gezegeninde çok sevdiği bir güle özenle bakar. Gülüne nasıl daha faydalı olabileceğinin yollarını araştırmak istediği için diğer gezegenleri gezmek zorunda kalır.

Prens, sırasıyla bir kralın, sanatçının, sarhoşun, iş adamının, fenercinin ve coğrafyacının gezegenine gider. Kralın gezegeninde otorite tutkusunu, sanatçının gezegeninde kendini beğenmişliği, sarhoşun gezegeninde saplantıyı, iş adamının gezegeninde amaçsız sahip olma tutkusunu, fenercinin gezegeninde öğrenmeden ve değişmeden emir yerine getirmeyi, coğrafyacının gezegeninde ise elitizmi görür. Küçük Prens hepsinden mutsuz ayrılır. Gezdiği son gezegen ise Dünya'dır. Dünya, diğerlerinden farklı olarak büyük ve kalabalık bir gezegendir. İnsanların kendi değerlerinden daha çok, giysileriyle anlam ve değer kazandıkları bir yerdir.

https://catalog.iyte.edu.tr/client/tr_TR/default_tr/search/results?qu=K%C3%BC%C3%A7%C3%BCk+Prens&te=ILS

   Beş Sevgi Dili

   

... Eğer sevginizi, eşinizin anlamadığı bir dilde ifade ediyorsanız, sevgi gösterdiğinizi hiç anlamayacaktır. Sorun iki ayrı dil konuşmanızdadır. Belki kocanız cesaret verici sözler duymak istiyor ama siz bir akşam yemeği pişirmenin onu neşelendireceğini düşünüyorsunuz. O kendisini hala kötü hissederken, siz hayrete düşüyorsunuz. Veya, belki de eşiniz, çocuklardan ve televizyondan uzakta sizinle beraber olmayı çok arzuluyor. Ona verdiğiniz çiçek de ona değer verdiğinizi anlatmıyor. "Beş Sevgi Dili"nde, nasıl olduğunu anlamadan, sevginin eşsiz dillerini konuşmayı, anlamayı ve eşinize sevginizi etkili bir şekilde gösterip, karşılığında gerçek sevgiyi bulmayı öğreneceksiniz.

https://catalog.iyte.edu.tr/client/tr_TR/default_tr/search/detailnonmodal/ent:$002f$002fSD_ILS$002f0$002fSD_ILS:140268/one?qu=Be%C5%9F+Sevgi+Dili&te=ILS

 Jack London – Martin Eden

  

1909’da Amerikalı yazar Jack London tarafından yazılan bu romanın ana karakteri, yazarın kendisinden de ilham alarak kurguladığı, hayat mücadelesi veren genç bir işçidir. İlk bakışta bir aşk romanı gibi görünse de kitabın içine girildikçe aslında yaşanan sosyal sınıf farklılıklarını eleştirdiği anlaşılıyor. Bu da gencin hayattaki varlığını sorgulamaya başlaması ve ulaşmak istediği “şey” için çabalamasıyla ortaya çıkıyor. Bu çabanın yanında bir de kendince imkansız bir aşka tutuluyor. Hem realist bir bakış açısına sahip hem de fazlasıyla duygu yüklü olan bu roman, okuyan herkeste derin anlamlar bırakmayı başarıyor.

https://catalog.iyte.edu.tr/client/tr_TR/default_tr/search/results?qu=%C2%A0Jack+London+%E2%80%93+Martin+Eden&te=ILS

Harper Lee – Bülbülü Öldürmek

  

1961 Pulitzer Edebiyat Ödülü’ne sahip olan bu kitap, yayınlandığı dönemde büyük bir başarı kazanarak modern Amerikan Edebiyatı’nın klasikleri arasına girdi. Roman, yazarın 1936 yılında bizzat yaşadığı bir olayı temel almaktadır. Bülbülü Öldürmek, dünyadaki ırkçılığın, ayrımcılığın ve önyargıların küçük bir kızın gözünden anlatıldığı çok duygusal bir roman. Kitabı elinize aldığınızda sanki kitabı okuyor gibi değil de adeta o ufak kızın yanında bir arkadaşıymış gibi oluyorsunuz. Onunla birlikte koşuyor, onunla birlikte ağlıyor, onunla birlikte büyüyorsunuz. Ve nihayet sonunda onunla birlikte dünyayı tanıyorsunuz.

https://catalog.iyte.edu.tr/client/tr_TR/default_tr/search/results?qu=%C2%A0+B%C3%BClb%C3%BCl%C3%BC+%C3%96ld%C3%BCrmek&te=ILS

Sefiller

JAN VALJAN, KOZET, KÜÇÜK GAVROŞ VE DİĞERLERİ...

UMUDUM VE DİRENİŞİN UNUTULMAZ ÖYKÜSÜ...

Paris'in ışıltılı resminin ardındaki yoksul dünya, çöken bir toplumun içinde hayat bulan diriliş tohumları, geçmişi unutup yeni bir dünya kurmak isteyenlerin hikâyesi: Jan Valjan, Kozet, Gavroş ve diğerleri... Yüz yılı aşkın bir süredir dünyanın neredeyse her köşesinde ve bütün dillerinde tekrar tekrar basılan, nesilleri aşan bir başyapıt!

Ateşli bir yurtsever olan Victor Hugo (1802-1885), yurdunun çıkarları adına siyasal kavgalardan hiç çekinmedi. Bu yüzden de tam yirmi yıl sürgünde kaldı. Sefiller de bu yılların ürünüdür (1862). Hugo'nun dev romanı Sefiller, yalınlaştırılmış ve kısaltılmış biçimiyle genç okurlarını bekliyor.

https://catalog.iyte.edu.tr/client/tr_TR/default_tr/search/results?qu=Sefiller.&te=ILS