MELANKOLİ (MELANCHOLIA) Oyuncular: John Hurt, Kirsten Dunst, Charlotte Gainsbourg Yapım Ülkesi: Fransa , Danimarka , İsveç , Almanya Filmin Türü: Bilimkurgu , Dram |
Konusu:
Tam da bu kutlama esnasında Melankolia adlı bir gezegen, şimdiye kadar güneşin arkasında saklı kaldığı yörüngeden çıkarak dünyaya doğru gelmektedir. Şimdi herkesin kıyameti kendisine göredir...
Filmini; "Bu bir düğün, melankoli ve psikolojik bir felaket filmi" olarak özetleyen sıradışı yönetmen Lars Von Trier, “Melancholia, dünyanın sonunda başlıyor” diye belirtiyor. Ünlü yönetmen konusu hakkında ise şunları söylüyor: “Bir düğün ve melankoli var. İki kız kardeş (Kirsten Dunst ve Charlotte Gainsbourg) hakkında psikolojik bir felaket filmi. Melankolik kardeş, kaya gibi sakin, karanlık dünyasına baktığınızda kaderi bekler gibi davranıyor. Diğer kız kardeş ise giderek panik yapıyor.”
Firma filmin dünyanın sonunu anlatan bir hikayesi olduğunu söylese de yönetmen filmini böyle anlatmıyor. "Ben insanoğlunun baskı altında nasıl farklı davranışlar geliştirebildiğini anlatmak istedim" diyor. Filmdeki hikayenin konusu aslında terapistinin söylediği bir bilgi üzerine gelişmiş. Depresiflerin ve melankoliklerin şiddet içeren zor durumlarda sakin davrandıklarını, "normal ve mutlu" insanların ise paniklediğini söylemiş. "Melankolikler öyle durumlara hazırdırlar. Onlar cehenneme gittiğimizin farkındadırlar" diyor yönetmen.
Özellikle psikolojik filmlerden hoşlananların beğeneceği türden, sanatsal ve psikolojik açıdan izleyiciyi doyuran, konusuyla sarsan bir film. Ağır çekim başlangıç sahnesi, yavaş tempoda ilerlemesi ve kasvetli havasıyla bazı izleyicilere sıkıcı gelebilir. Konusunun farklılığı ve özellikle filmin sonlarına doğru artan temposuyla bu izleyici kitlesini de fime çekmeyi başarıyor. Ünlü yönetmen Trier, diğer filmlerinde de olduğu gibi hikayesini anlatmak için yine bir kadını seçiyor.
Kaliteli bir oyuncu kadrosuna sahip olan Melankolia'nın başrol oyuncularından "Kirsten Dunst" Cannes'da bu filmdeki oyunculuğu ile En İyi Kadın Oyuncu Ödülü'nü alıyor.
FILM dergisinin Lars von Trier'in son filmi Melankoli'nin önemli oyuncularından Stellan Skarsgard ile gerçekleştirmiş olduğu söyleşiden :
P.J.C: Lars von Trier'in neredeyse her filminde varsınız. Onu diğer yönetmenlerden farklı kılan nedir sizin için?
Stellan Skarsgard: Onunla çalışmak hep yeni şeyler denemek demek. Bir çok yönetmen yapım öncesi ve sonrasına çok önem verirler. Trier onlardan değildir. Onunla çekimdeyken sizi neyin beklediğinden asla emin olamazsınız. Korkutucu olabiliyor bazen...
P.J.C: Sizi nasıl şaşırtıyor mesela?
S.S: Birçok örnek var. Dogville'de, Nicole Kidman'e tecavüz etmem gereken bir bölüm var. Beş altı kez denedik ve sonunda çektik. Daha sonra von Trier bir anda bana şunu söyledi: Stellan, bunu romantik komediymiş gibi oynasan daha güzel olmaz mı sence? Ben de, bunu Hugh Grant nasıl oynardı diye düşündüm ve böyle oynadım düşünsenize.
P.J.C: Von Trier yaptığınız bir şeyi düzeltmek istediğinde ne der?
P.J.C: Yönetmenin kadın düşmanı olduğuyla ilgili söylentilere ne diyorsunuz?
P.J.C: Bir Von Trier filminde kadın oynamaya hayır demezsiniz o halde?
-Aslında Penélope Cruz başrolde olacaktı fakat Pirates of Caribbean: On Stranger Tides filmindeki rolü yüzünden filmden ayrıldı. Kristen Dunst onun yerine geçti.
-Olga Kurylenko da başrol için düşünülüyordu.
-Lars Von Trier hikayenin kaynağını Jean Genet'in yazdığı "The Maids" adlı oyun olarak gösteriyor. Oyunun uyarlamasını Lars Von Trier'in yönetmesini öneren kişi Penélope Cruz'dur.
-Justine’in akıntıda elinde buketi ile yüzmesi John Everett Millais’in 1852 yılına ait “Ophelia” adlı tablosundan esinlenilmiştir.
-Justine’in slogan bulması gereken reklam, Pieter Bruegel The Elder ’ın “The Land of Cockaigne” adlı tablosundan esinlenilmiştir.
-Ophelia ve The Land of Cockaigne tabloları filmin görüntüsünü etkilemiştir. Üstelik, bu iki tablo Justine’in kütüphanede kitaplıkları yeniden düzenlerken kullandığı sanat kitapları arasında görülebilir.
-John birkaç kere arsalarındaki golf sahasının 18 deliğe sahip olduğundan bahsediyor. Sonlara doğru, Claire sahada yürürken üzerinde “19. Delik” yazan bir bayrağın yanından geçiyor.
-Lars Von Trier’e göre on dokuzuncu delik “limbo” dur.